Giritliler Yunanistan’ı neden sevmez neden kendilerini ayrı görürler?
Bugün 1 Aralık. Girit’in Yunanistan’a bağlanmasının 107’inci yıldönümü...


İzgi Duzlaoğlu - 1 Aralık 2020 - Atina
27 Eylül 1669 yılında Osmanlı İmparatorluğu himayesine giren Girit Adası, 229 yıl doğrudan Osmanlı himayesinde kaldıktan sonra 1898 yılında Osmanlı’ya bağlı özerk bir devlete dönüşmüştür.
Özerk bir devlete dönüşme aşamasından Yunanistan’a bağlanana kadar, Giritliler sadece asker olarak görev yapmış, kendilerine yöneticilik vasfı verilmemiştir. Aslında günümüze kadar ulaşan öfkenin nedeni budur.
Girit Devleti Bayrağı
Girit’in Osmanlı ile savaşında aktif görev alan Girit’in yerli halktan oluşan askerleri ve komutanları, konu yönetim ve paylaşım aşamasına gelince Girit’in sözde koruyuculuğunu üstlenen İngiltere ve Fransa tarafından masaya oturtulmamıştır.
Bu durum adanın yerli savaşçı halkını politikacılara karşı suikastlara kadar itmiştir.
Yıllarca Osmanlı’dan bağımsızlığını isteyen Giritliler, sonunda bu arzuyu yerine getirmiş olsalar da sorunlar aslında yeni başlıyordu. Kurulan yeni devletin başında Giritli bir komutanı görmek isteyen Giritlilerin istekleri hiçbir zaman yerine getirilmedi ve sadece asker statüsünde kaldılar.
Giritli savaşçılar
Girit Devleti’nin başına ise dönemin Yunanistan Kralı I. Konstantin’in oğlu Prens George getirilmiştir. Politikadan ve politik oyunlardan anlamayan Giritliler, İskandinav Glücksburg Hanedanı’na bağlı yabancı bir ismin neden adaya tayin edildiğini bir türlü kabul edemediler.
Sadece 15 yıl bir devlet statüsünde olan Girit Devleti, kendi bayrağını, marşını, armasını, parasını, posta pulunu ve anayasasını hazırlamış ancak Giritlilerin tüm bunları kabul etmemesi ve sürekli iç ayaklanma çıkarması adada büyük bir kaosa neden olmuştur.
Girit Devleti için hazırlanan her şey, Giritli askerlerin isyanına yol açıyordu.
Önce bayrak, ardından paralara basılan armalar üzerine büyük tartışmalar ve tehditler yöneticilere ulaştırılıyordu. Giritlilerin fikirleri hiçbir zaman dikkate alınmadı.
Girit Devleti bayrağı, Yunan Krallığı bayrağının bir kopyası gibiydi. Sadece sol üst köşede Osmanlı’ya özerk olarak bağlılığın sembolü olan kırmızı zemin üzerinde bir yıldız bulunuyordu.
Armada ise Glücksburg Hanedanı’nın tacı, Yunanistan bayrağına benzer bir bayrak ve elinde sopa olan iki mağara adamı resmedilmişti. Girit Devleti için hazırlanan her şey Giritlilere hakaretten başka bir şey içermiyordu. Girit'in kendi halkına dair tek bir sembol ya da Giritlileri onure eden hiçbir şey kullanılmamıştı.
Girit Devleti arması
1901 Girit Devleti'nin 5 drahmili gümüş sikkesi ve Prens George
15 yıl süren isyanların artması üzerine Girit Devleti 1 Aralık 1913’te Yunanistan tarafından ilhak edildi. Prens George Atina’ya çağırılmış ve Yunan siyasetçi Stefanos Dragumis, adaya vali olarak atanmıştır.
Kısaca; Osmanlı’dan bağımsızlık aşamasında kullanılan ve vaatler verilen Giritliler, yabancı devletlerin piyonu olmanın dışına çıkamamışlardır.
Girit Devleti için hazırlanan her şey iptal edildi ve Yunanistan’ın milli marşı, bayrağı, parası ve arması Girit’te de doğrudan kullanılmaya başladı.
Zaman zaman isyanlar devam etse de Giritli tüccar ailelerin olayları yatıştırması ile Girit’te eskisi kadar büyük olaylar çıkmamıştır.
Günümüze kadar ulaşan Giritli öfkesinin sebebi işte budur.
Yazıların içeriğinden ve kaynakların doğruluğundan yazarlar sorumludur.
Fikir ve önerilerinizi Facebook sayfamız üzerinden bize iletebilirsiniz.
atinahaber.com - 1 Aralık 2020
İlgili Galeriler